- Z ekseni
- Z-axis
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
gök ekseni — is., gök b. 1) İki ucu sonsuza uzatılmış olarak düşünülen dünyanın dönme ekseni 2) Yıldızların günlük harekette çevresinde dolanıyor gözüktükleri eksen … Çağatay Osmanlı Sözlük
dönme ekseni — is., gök b. Dönen bir cismin her noktasının çizdiği çemberlerin merkezlerinden geçen doğru … Çağatay Osmanlı Sözlük
eksen — is. 1) Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver Politikacıların kendilerini evrenin ekseni saymamaları gereğini anlamaları için... H. Taner 2) mat. Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru 3) Dingil Birleşik Sözler eksen oyuncu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dönme — is. 1) Dönmek işi Dönmeyi kararlaştırmış da olsa bir aksilik, mutlaka bir aksilik, benim saadetime engel olacaktı. T. Buğra 2) Ameliyatla cinsiyet değiştiren kimse 3) mat. Biçimi değişmeyen bir şeklin ekseni çevresindeki hareketi 4) sf., din b.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Fethullah Gülen — Activités imam, Romancier, poète Naissance 11 novembre 1938 Erzurum, Turquie Fethullah Gülen (né le … Wikipédia en Français
bağlanak — is., ğı Bağlantı Bu kopuk kopuk, küçük yaşantıların ekseni, tek bağlanağı da kendisi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
brakisefal — sf., li, anat., Fr. brachycéphale Kafatasının ön alt ekseni yan eksenine göre kısa olan (kimse), kısa kafalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
burkmak — i, ar 1) Bir şeyi burar gibi ekseni etrafında döndürmek Birinin kolunu burkmak. 2) nsz Burkulmak Ayağım burktu. 3) Acı vermek, üzmek Yörede, şimdi yürek burkan bir suskunluk vardı. T. Buğra 4) mec. Bazı yiyecekler, ağza kekre tat vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
burmak — i, ar 1) Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar. R. N. Güntekin 2) İğdiş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
burulmak — nsz 1) Ekseni çevresinde döndürülmek 2) Sancımak, ağrımak Bağırsaklarım buruluyor. 3) e, mec. Alınarak küskünlük göstermek, gücenmek Yavere burulduğumu sezdirmeden başka bir laf açtım. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevrinti — is. 1) Bir şeyin kendi ekseni çevresinde sürekli dönmesi 2) Çeşitli tahıl karışığı … Çağatay Osmanlı Sözlük